Takdim
Bismillahirrahmanirrahim
Allah’a Hamdolsun ki o kelamı ile ruhlarımızı ziynetlendirmiştir. Resulü Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun ki o varlığın sevinci ve kalplerimizin hasretidir. Allah’ın âlemi ervâhta insanlığa ilk hitabı “elestü bi rabbiküm” oldu. Allah kelâmına “elif” ile başladı. Ruhlar ise “belâ” diyerek sözlerine “be” harfi ile başladılar. Sonra dünya hikâyemizde Allah’ın Hira’nın sessizliğinde Kutlu Nebîsine ilk hitabı “İkra” oldu. İlâhî kelâm yine “elif” ile başladı. Çünkü “Elif” bir iftitahdır. Başlangıç, açılıştır. Biz ise Kur’ân’ı okumaya “Bismillah” diyerek başladık. Lisân-ı ervâhda olduğu gibi aynı tavırla “Be” ile. “Be” harfini dilimizin ser-levhasıdır. Hz. Mevlânâ, Mesnevî adlı eserinde Hakk’ın “Oku!” emrine karşılık insana düşen fiili “bişnev” yani “dinle” olarak tanımlamıştır. Çünkü Allah, Resul-i Kerîm’ine “Oku!” demiş ise bize düşen de “Dinle!” emri ile memur olmaktır. Bişnev’le yani “be” ile başlamak, Hakk’ın emrine can kulağımız ile yönelmemiz demektir. Bu sebeple İslam kültürü Elif’den Be’ye, Oku’dan Dinle’ye seyreden bir kültürdür. Bu kültürün merkezinde de Kur’ân-ı Kerîm vardır. Biz Kur’ân’ı okuruz ve dinleriz. Kur’ân varsa bir kısmımız okuyan, bir kısmımız “dinleyen” oluruz. Biz Allah’la konuşuruz, Allah’ta bizimle konuşur. Biz âlem-i ervâh’da olduğu gibi, burada da Hakk’ın kelâmında buluşuruz ve Kur’ân’da Allah’la ahitleşiriz. Ne şereftir ki Hakk’ın kelâmına aşinalığımız ezelde başladı ve dünyada da Kur’ân’a olan iştiyakımızla devam ediyor. Öte yandan besmele ile başlayan Kur’ân “minel cinneti ven nâs” (en-Nâs, 114/6.) ile biter. Yani “Allah” adı ile başlar ve “insân” adı ile biter. Allah ile insân arasındaki ilişkiyi bilmek irfanımızın ana hedefidir.
Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde 2009’da mübarek bir Elif’in gölgesinde başlayan besmelemiz onlarca Kur’ân aşinasının sedası ile uzama istidadı gösteriyor. Hafızlık Kulübü’müzde şükürler olsun ki çocuklarımız “Elif” dediler “Be” dediler. Ve harfler hareke aldı, kelimeler oldu. Kelimeler uzadı, ayetler oldu. Ve ayetler, zihinlere imbik imbik damladı. Hafızaların fezası genişledi. Hafızalar Hakk’ın kelâmını emdi ve emiyor. Sonra gıdasını Kur’ân’dan alan zihinler, bütün azalarımızı ölçülendirecek. Elimizden dilimizden, kolumuzdan, ayağımızdan, dizimizden Kur’ân’ın istediği eylemler zuhur edecek. Dilden hafızaya, hafızadan hayata doğru Kur’ân’ın yolculuğu devam edecek. Hayatlar Kur’ân’ın ışığı ve aydınlığına doyacak ve sözümüz büyük medeniyetlere dönüşecek, umut olacak. Yüce Allah’tan bunu umar ve dileriz. Ne mutlu ki KAİHL’de Kur’ân’a hizmet sancağı hep gönderde. Mithat Tekçam’ın başlattığı ve kıymetli hafız hocalarımızın gayreti ile açılan bu yol kıyamete dek inşallah himaye edilecektir. Rabbimden bunu umar ve dileriz. Allah hizmet sahiplerini iki cihanda aziz eylesin. Elif’ler ve be’lerle süren devrimiz mübarek olsun. Huffâz-ı kirâmın ruhları iki cihânda aziz olsun.
Doç. Dr. Özkan Öztürk
Okul Müdürü